Yazar

Fulya Gündoğdu

Browsing
Selamlar;

 

Farkında mıyız? Ne kadar asimile olmuş kadınlar var çevremizde. Hatta onlar en yakınlarımızda bulunuyorlar. ‘’Ama benim önce ona sormam lazım.’’ sözünü ne kadar çok duyuyoruz öyle değil mi? Erkeklerin kadınlar üzerinde sadece fiziksel şiddet göstermediğini, uyguladıkları psikolojik şiddetin daha fazla olduğunu görmezden geliyoruz.

HER AN BİR DEFİLE

Hanımlar.. Selam,  güne nasıl uyanırsanız uyanın, duş aldıktan sonra suyun verdiği tazeleyici enerjiyle güne o gün kim olmak istediğinizle ilgili giyinirsiniz.

 

Kim olmak isterdiniz? Bohem bir hava mı hüküm sürmeli, ofis şıklığında mı olunmalı, spor şık mı, maskülen bir tavır mı yoksa tamamen bir kadınsı havada kırmızı rujunuzu sürüp her yeri ele geçirmek mi? Seçim sizin.

Bir varmış, bir yokmuş gibi başlayan hikayelerden çok atalarımız olarak gördüğümüz ve herkesin yanılgıya düştüğü şu gerçekliğe beraber özümseyerek bakalım.

Aslında hepimiz birer Lilith barındırıyoruz içimizde. Sadece bunun ne, kim ve hangi dürtüyle bize geldiğinin farkında değiliz. Kısaca Lilith’i bilmeyenler için bahsedelim. Mitolojik bir karakter olarak geçmesine rağmen tek Tanrılı dinlerde karşımıza çıkan ilk kadın. Aslında o ilk feminist benim için. Adem ve Lilith beraber çift yaratılmıştır. Öz benliği ve kendi seçimleri olan Lilith ve Adem cennet adı altında yaşamlarını sürdürürken, Lilith cenneti terk etme girişiminde bulunmuştur. Çünkü, Adem’in ondan sürekli hizmet beklemesi, cinsel ilişkide egemen kalma çabası ve kendini üstün görme haline isyan eden, eşit olduklarını belirten ilk kadındır.

Evet; Mısır’ın ikinci güzel güçlü kadını (M.Ö. 69-30) Kleopatra.

Çekiciliği ile insanları hipnoz edip, kokusuyla etkilediği söylenir Kleopatra’nın. Bilindiği gibi çok güzel bir kadın değildi oysa ki. Güzelleşmeyi kendisinde sanat haline getirmiştir.

Kleopatra’nın kendine ait özel bir laboratuvarı olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda rahiplerin yardımı ile laboratuvarında yağ ve parfüm üretimi de yaptırıyor imiş.

Katı parfümle rujun ortaya çıkış şekli belirlediği gibi ürettiği benzer ürünler de vardır. Aşıklarına kendinden izler bıraktığı söylenmektedir.Akdeniz limanlarındaki aşığı; Marcus Antonius’u karşılarken yelkenlisinin yelken bezlerini özel yağ ve kokularla kaplayıp kendisi gitmeden kokusunu yollarmış. Romalı Antonius’un kokulara olan zaafını kullanan Kleopatra; onu bu şekilde etkilemeyi başarmıştır.

Antik Mısır’da diğer efsane ise; Mısır kraliçesi Kleopatra’nın; Sezar’a gönderdiği papirüsleri kakule ile sarıp sarması.

Kleopatra’nın süt banyolarına düşkünlüğü herkes tarafından bilinir. Peki ya güzel kokulu yağlarla tüm vücudunu ovdurduğunu duymuş muydunuz?

Romalı ünlü hekim Galanosa Kriton; Kleopatra’nın parfümlerle ilgili yazdığı parşömenleri toplayarak kitap oluşturmuştur. Bu eser bir süre sonra İslam hekimleri tarafından Arapça’ya çevrilmiştir. Kriton İslam kaynaklarında ‘El-Müzzeyyin Süsleyen Kozmetikçi’ olarak bilinir. 1500 yıl sonra Fransızca ve İngilizce çevrilmiştir.

Bu arada Kleopatra’nın iyi bir eğitim aldığı tahmin ediliyor. O dönemin tarihçelerine Kleopatra’nın yedi dil bilen entelektüel bir kraliçe olarak geçtiği de yok sayılamayacak bir bilgi. Güçlü ve kendini kokulara adamış bir kadın daha. Kendi kıymetini bilmesi ne hoş ve bizlere örnek.

Teşekkürler Kleopatra

Pin It