Yazar

Sevgim Çöloğlu

Browsing

Yılbaşını geride bırakalı henüz birkaç gün oldu. Yepyeni umutlarla, hayallerle ve niyetlerle birlikte 2020 yılını karşıladık. Böylesine büyüleyici rakamların ard arda sıralanacağı bir yıl daha olmayacak. 2020 yılını sevmemiz için belki de en özel neden bu olsa gerek.

Öyleyse yeni yılın heyecanlı ve coşkulu ruhuna uygun renklerde, tatlı, ekşi, taze, kremsi ve çok lezzetli bir cheesecake hazırlamaya ne dersiniz? Üstelik glütensiz ve vegan cheesecake’i pişirmeniz de gerekmiyor.

Feng Shui, özünde derinden iyileştirici enerjisi olan bir sanattır. Çünkü Feng Shui’nin esas hedefi insanların refahını güçlendirmektir. Negatif enerjiyi temizlemek için evinizde veya ofisinizde Feng Shui’nin şifa gücünden faydalanabilirsiniz.

Yaşam alanınıza giren istisnasız herkes ister olumlu ister olumsuz niyet taşısın ya da kendi ruh hali pozitif veya negatif enerjiler barındırsın mutlaka kendi enerjisinin bir parçasını bırakır. Size ait olmayan her enerji bulunduğunuz alanın senkronizasyonunu bozar.

Affetmek, kalp kırıklıklarıyla dolu bir valizi ömür boyu taşımaktan özgürleşmek demektir. Bir düşünün, şimdiye kadar kaç yara izinizin kabuk bağlamasına izin verdiniz? Hayatınızdan geçip giderken bir şeyleri dağıtan, canınızı acıtan kaç kişiyi affettiniz?

Onlara duyduğunuz öfkeyi ve hissettiğiniz hayal kırıklığını bitirmeden geçmişten özgürleşemezsiniz. Affetmek, sanıldığının aksine sizi kıran insanlarla barış sağlamak demek değil, onlar için harcadığınız enerjinizi geri almaktır.

Yeni bir yıla ruhunuzda açılan yaraları taşımayın, kızgınlığınızı, kırgınlığınızı geçmişte bırakın ve 2020’ye yüklerinizi bırakarak hafifleşmiş, özgürleşmiş girin.

Yeni yıla sayılı günler kala hayatınızı gözden geçirmeniz ve sizi harekete geçirecek etkili kararlar almanızın tam sırası. 2019 yılında gerçekleştiremediğiniz hedefleriniz ya da ertelediğiniz kararlarınız varsa ve yeniden başlamak için itici bir güce ihtiyaç duyuyorsanız, şimdi her şeye baştan başlayabilirsiniz. Eğer 2019 yılında işler umduğunuz gibi gitmediyse geriye dönüp bakmanın, pişmanlık duymanın, öfkelenmenin ya da acı çekmenin bir şeyleri düzeltmeyeceğini lütfen unutmayın. Ayağa kalkmak, silkinmek ve yeni bir yıl için yepyeni kararlar almak için buradayız.

Hiç düşündünüz mü? Dostlarınız sizi başarılı olmanız için teşvik ediyorlar mı? Yoksa sizin hayallerinizi ve hedeflerinizi görmezden mi geliyorlar? Hayat görüşünüzü, sevincinizi ve üzüntünüzü paylaşıyorlar mı? Yoksa sizinle sadece sosyalleşirken mi zaman geçiriyorlar? Sizce onlar için değerli misiniz? Yoksa sizin mutsuzluğunuz onların mutluluk sebebi mi?

Şu an ki duruşunuz, tarzınız ve tavrınız etrafınızda bulunan insanların bir yansımasıdır. Siz kendinize nasıl davranıyorsanız, kendinizi nerede görüyorsanız, etrafınızdaki insanların size olan tutumu benzerlikleri barındırır. Çünkü ister istemez sizi çevreleyen insanlar ile aynı enerji alanında birbirinizi tamamlarsınız. 

Çocuklarınız okuldan geldiğinde onları evin içine dolan ve mutluluk ile sarıp sarmalayan mis gibi çikolata kokusu ile karşılamaya ne dersiniz? Bütün haftanın yorgunluğunu üzerlerinden atmak ve haftasonunun sevincini hissetmek için anne eli değmiş cheesecake nefis bir fikirdir. Kolayca hazırlayabileceğiniz cheesecake tarifinin tüm ayrıntıları yazının devamında ve üstelik, çikolatalı!

Değersizlik duyguları hayatınızın herhangi bir döneminde ortaya çıkabilir. Böyle zamanlarda birdenbire doğru kararlar alamadığınızı veya hayatınızda sahip olduğunuz şeylere layık olmadığınızı hissettiğinizde, neler olduğunu merak ediyor olabilirsiniz. Kendinize olan güveninizi kaybetmeyin. Çünkü hepimiz zaman zaman benzer biçimde kendimizi değersiz hissedebiliriz.

Bu duygular yaşamınızın herhangi döneminde geçmiş deneyimlerinize dayanarak tetiklenebilir. Önemli olan sizin artık birilerinin alay ettiği, eleştirdiği, susturduğu küçük çocuk değil, bir yetişkin olduğunuzu fark etmenizdir.

Hepimiz zamanımızın neredeyse büyük bir bölümünü sosyal medyada geçiriyoruz. En sevdiklerimizle birlikte geçirdiğimiz mutlu anları başkalarıyla paylaşıyoruz. Evimizdeki kanepede ayaklarımızı uzatmış otururken seyrettiğimiz programı, öğle yemeği için gittiğimiz restoranda yediğimiz yemeği, alışverişe kahve molasında içtiğimiz latteyi, evcil hayvanımızı, çocuklarımızı, okuduğumuz kitabın sayfalarını ve hayatımıza dair daha birçok ayrıntıyı gözler önüne seriyoruz.

Sosyal medya, yalnızca bizlerin değil, artık gençlerin ve hatta çocukların da yaşamlarının sosyal ve yaratıcı yönünü oluşturuyor. Onlar sosyal medyayı eğlenmek, ilgi alanlarını paylaşmak, kendi kimliklerini keşfetmek ve sosyal ilişkiler geliştirmek için kullanıyorlar. Öyle ki çevrimiçi etkileşim yüz yüze iletişimin bir uzantısı olarak hızla yayılıyor.

Pin It