Ergenlik döneminde çocuklar ruh halindeki değişimler yüzünden dikkatsizlik, öfke, alınganlık, huzursuzluk gibi duygu durumları ile birlikte bağımsızlıklarını ilan etmelerine ihtiyaç duydukları birçok fiziksel ve duygusal değişiklik yaşarlar. Bütün bu duygular ve davranışlar ergen bir çocuğun gelişiminin normal bir parçasıdır ve yetişkinliğe geçiş sürecinin işaretleridir. Ebeveynlerin sevgiyle ve sabırla yönetmesi gereken ergenlik dönemi ne kadar kolay geçerse, çocuklar birer yetişkin olduklarında daha sağlıklı ilişkiler kurabilirler.

Uzmanlar ergenlik dönemindeki ruh hali sorunlarının, çocukları yalnızlığa ittiğini, saldırganlaştırdığını ve depresyon gibi daha ciddi davranış sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor. Elbette ebeveynlerin de birer insan olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sabırlarının tükenmesi, kendilerini çaresiz hissetmeleri, öfkelerine hakim olamamaları sıklıkla aile içinde çatışmalara yol açabiliyor. Ergenlik dönemini olabildiğince hasarsız atlatmak için neler yapılabilir, birlikte inceleyelim.

Ergen çocukların öfkelerini bir balon olarak hayal etmek faydalı olabilir. Balonun içindeki havayı arttıran birçok neden söz konusudur. Üzerinde çalışmamız gereken ise, balonu patlatmadan hafifçe söndürmenin yollarını keşfetmektir. Onların öfkelerini kontrol altında tutmalarına yardımcı olacak bazı fikirler ise şöyle sıralanabilir;

Öfke yönetiminizi modelleyin.                  

Sinirli olduğunuzda bunu uygun şekilde ifade ettiğinizden emin olun ve durumla ilgili neyi değiştirmek istediğinizi açıkça belirtin. Kızgın duygularla nasıl başa çıktığınız ve onları serbest bırakmak için neler yaptığınız hakkında çocuğunuzla konuşun.

Öfkeli duygularını yönetmesi için ergeninize yardım edin.                                  

Ona sinirlenmenin normal olduğunu, ancak insanlara veya bir eşyaya zarar vermesinin doğru olmadığını söyleyin. İnsanların öfkelerini yönetmelerinin ve onlar için neyin işe yaradığını bulmalarının farklı yolları olduğunu konuşun. Öfkeyi dışarı akıtmak için egzersiz yapmak iyi bir fikir olabilir. Ayrıca müzik dinlemek, kitap okumak, bir hobi edinmek, köpek gezdirmek, çiçek bakmak rahatlatıcı seçenekler arasındadır. “Sakin olabilirim”, “Kontrolde kalabilirim” veya “Bununla başa çıkabilirim” gibi olumlamaları tekrar etmek ve nefese odaklanmak da öfkeyi yatıştıran farkındalıklardır. Ergeninizin sinirlendiğinde gidecek özel bir alana sahip olması önemlidir. Eğer yatak odasını bir kardeş ile paylaşması gerekiyorsa, yalnız geçireceği zamana ihtiyaç duyduğunda önceden bir plan yapmanız gerekebilir.

Ergeninizin hayatında ev yaşamından başka etkilerin de farkında olun.                                     

                                                                                                  Ebeveynler genellikle çocuklarının davranışlarının kendi ebeveynliklerinin bir yansıması olduğunu düşünürler. Çocuğunuzun zamanının çoğunu arkadaşlarıyla ve diğer insanlarla geçirdiğini unutmayın. Öfke patlamalarını ciddiye alın, ama kişisel olarak kabul etmeyin ve kendinizi suçlamayın. En iyi ebeveynlerden bazıları bile sorunlu ergenlere sahip olabilir.

Kurallar ve sonuçlar. Hangi kuralların sizin için gerçekten önemli olduğunu öğrenin.  

Çocuğunuzun kurallara uymasının ve eğer yapmazsa sonuçlarıyla yüzleşmesinin yararlarını değerlendirin. Sonuçların adil ve uygun olduğundan emin olun. Kurallar ergeniniz için belirleyici sınırları çizmenize yardımcı olur. Ancak zaman içinde değişebilirler. Çocuğunuzun kurallara uyduğunu fark ettiğinizde onu destekleyici yorumlar yapın. Sonuçlarına katlanmak zorunda olduğunda sempati gösterin. Davranışını nasıl değiştirebileceği konusunda ona fikir verin.

Ödüller ve disiplin. Ergeniniz istediğiniz gibi davrandığında, ödüllerini unutmayın!

Onun için çekici gelen bir şey yapmak güçlü bir motivasyon sağlar ve katlanılacak sonuçlardan çok daha olumlu olur.

Ergeninizin üzerindeki baskıyı anlamaya çalışın.

Onlar okul, aile, arkadaşlık, sorumluluk ve ezici bir güç olan ergenlik hormonu baskılarının altında kendilerini çıkmazda hissedebilir. Bir an dünya başlarına yıkılmış gibi iken, hemen ardından kendini harika hissedebilir. Arkadaşlarıyla sorun yaşadığında nasıl çözüm yolu bulabileceği hakkında ne yapacağını bilemeyebilir. Hiçkimse bütün gün çalışmaktan ve sorumluluklarını yerine getirmekten, kendine dilediği gibi zaman ayıramamaktan keyif almaz; bunu unutmayın!

Çocuğunuza çatışma alanlarını sorun.

Ergeninizin neyle mücadele ettiğini öğrenin ve ona yardım edebileceğiniz bir yol olup olmadığını sorun. Okuldaki sürecin ne kadar zor olduğunu ve ergenlerin yaşadığı baskıyı, hatta utanç duygusunu unutmuş olabilirsiniz. Bir grubun parçası olmak, zeki, başarılı, güzel yada yakışıklı görülme arzusu duymak gibi sonsuz bir liste oluşturulabilir. Onun çatışma kaynaklarından biri olduğunuzun farkında olarak yardım etmek, hayatını kolaylaştırmak için orada olduğunuzu hissettirin.

Ergeninize onu dinlemek ve onunla konuşmak için zaman ayırın.

Ona gününün nasıl geçtiğini sormak için her gün zaman yaratın. Ergeninize kendini hatrını sormaya değecek kadar önemli hissetmesini sağlayın. Mümkünse, bir kahve ya da yemek, yürüyüş veya kendisine hitap eden herhangi bir şey için çocuğunuzla birlikte dışarı çıkın. Birlikte mutlu aile zamanları geçirmek çok önemlidir. Mümkün olduğu kadar sık birlikte yemek yemeyi yada bir aktivite yapmayı planlayın.

Araştırmalar, bu basit önlemin, anoreksiyadan depresyona kadar her türlü ergen sorunu üzerinde büyük bir etkisi olabileceğini göstermiştir. Emir vermek yerine sorunu açıklayın. Ona saldırmak yerine, ne hissettiğinizi açıklayın. Suçlamak yerine bilgi verin. Tehditler veya emirler yerine, ona bir seçenek sunun. Uzun bir ders yerine, doğru olanı bir kelimeyle söyleyin. Neyin yanlış olduğunu belirtmek yerine, değerlerinizi ve / veya beklentilerinizi belirtin. Öfkeli bir kınama yerine, şefkat gösterin. Homurdanmaktansa, ona yazı (mizahi bir not kullanarak) yazın.

Müzakereye açık olun.

Çocuğunuz kısıtlamalar veya cezalardan şikayet ederse, onun için bir şeyler yapmaya çalışın. En iyi yol, mevcut kurallardan sorumlu oldukları konusunda uzlaşmaktır. Örneğin, çocuğunuzun saat 22.00’ye kadar yatağında olması gerekiyorsa ve üç gece boyunca saat 22.00’de yatağına girmeyi başarırsa, geç yatma yasağını yarım saat uzatacağınızı bilmelerini sağlayın. Fakat bunu yapamazsa, orijinal zamana bağlı kalmanız gerekir. Ayrıcalık kazanmasına izin verin.

Olumsuz duygular, öfke, düşünceleri ve onaylamadıkları şeyler hakkında konuşmalarını teşvik edin.

Ergeniniz size onu kızdıran şeyleri anlattığında, bu saygısızlık olarak görülmemelidir. Onu azarlamamalı veya cezalandırmamalısınız. Kötü, saygısız veya alaycı olmadıkça şikayet etmemeli, aynı fikirde olmamasına ve reddetmesine izni vermelisiniz. Ergenlerin, hayal kırıklıklarını özel olarak tanımlamanın ve sinirlendiklerinde doğru kişiyle iddialı bir şekilde konuşmanın doğru olduğunu bilmeleri önemlidir. Ancak diğer aile üyelerine kaba davranmak ya da onları küçük düşürmek uygun değildir. Bu ayırımı yapmasını sağlayın.

Ergenlerin perspektifinden bir şeyleri anlamaya çalışın.

Ergenlerin ebeveynlerinden uzak durabilmeleri ve bağımsız yetişkinler olmaları gerekir. Öğrenmek için hata yapmak zorundalar ve biz onları bundan koruyamayız. Bazen ergeninizi biraz gevşetmeniz ve onu uzaktan izlemeniz gerekir.

Ona yardımcı olmak için orada olacağınızı bilmesini sağlayın. ‘Sana söylemiştim’ tutumundan kaçının. Ergenlik dersleri yeterince zor! Oysa ergeninizin yanında durmaya ve hata yaptığında yargılamadan orada olmaya istekli olduğunu bilmek onun için çok güçlendirici bir etki yaratır.

Bir başka önemli nokta, kötü davranışları ve yanlışları gündeme getirmemektir. Bir hata yaptığında ve ardından davranışını düzelterek özür dilediğinde, tekrar aynı konuyu konuşmaya başlamayın.

Çocuğunuzun problem çözmesine ve çözüm bulmasına yardımcı olun.

Ergeniniz size bir şeylerin yanlış olduğunu söylediğinde onunla oturun ve bir dizi olası çözüm bulun. İlk başta ne kadar saçma (veya kabul edilemez) olursa olsun, her şeyi bir yere yazın. Çocuğunuzun ilk önce kendi cevaplarını bulmasına izin verin, sonra da siz birkaç tanesini ekleyin.

Çocuğunuzdan listeye bakmasını ve önce denemek istediği çözümü seçmesini isteyin. Seçtiği çözümler sizinkileri içermiyorsa, yalnızca memnun iseniz kabul edin – daima bir uzlaşma için çaba gösterin. Onu desteklemek ve çözümlerinin işe yarayıp yaramadığını öğrenmek için orada olun. Olmazsa, geri kalan fikirlere bakın ve bir sonraki stratejilerini seçmesini isteyin.

Kötü davranışlara dikkat etmeyin – ama iyi davranışla ilgili not alın ve yorum yapın.

Çocuğunuzu, beklediğiniz şeyi yaptığında görmezden gelmek, istemediğiniz şekilde davrandığında dürtmek ve eleştirmek kolaydır. Fakat asıl yapmamız gereken kurallara uyduğunda takdir etmek, başarıları ve doğru yönde atılan adımları hakkında olumlu yorum yapmaktır.

Evde size yardım ettiği ya da zamanında uyandığı, okula geç kalmadığı, ödevlerini zamanında teslim ettiği zaman bunu görmezden gelmemeliyiz. Sadece çocuğunuza teşekkür etmek bile başlı başına bir ödül olabilir. Bunu yapmaya başladığınızda, ergeniniz kendini garip hissedebilir veya onu harekete geçirdiğinizi söyleyebilir. Lütfen durmayın ve devam edin! Olumlu davranışların kabul gördüğünü öğrenecek ve iyi şeyler yapmanın agresiflikten daha çok işe yaradığını anlayacak!

Her olumsuz davranışın birine karşılık en az beş olumlu davranış için yorum yapın.

Sürekli homurdanmayın ve şikayet etmeyin. Bazı ailelerde ergenler uyandıkları andan itibaren sürekli bir olumsuzluk akışı yaşarlar. Kendimizi küçülmüş, eleştirilmiş ve tehdit edilmiş hissetseydik, hayatımız oldukça dayanılmaz olurdu. Düzenli olarak olumlu yorum akışına sahip olmanın, güvensizlikleri ve endişeleri olan bir ergen için ne kadar önemli olduğunu hayal edebiliyor musunuz?

Pasif agresif davranışları görmezden gelin.

Ergeninizden yatak odasını düzenli hale getirmesini isterseniz, bunu yapar ama çok yüksek sesle müzik çalar. Müziği yok sayın ve odasını topladığı için teşekkür edin. Size yardım etmesini isterseniz, bunu yapar, ancak sürekli şikayet eder. Sızlanma yorumlarını görmezden gelin ve yardımı için kibarca teşekkür edin. Bir süre sonra pasif agresifliğin işe yaramadığını öğrenecektir.

Depresyon ihtimalini düşünün.

Ergenlerin yaklaşık yüzde yirmisi yetişkin olmadan önce ergenlik depresyonu geçirir. Tedavi edilmeyen depresyon okulda, aile içinde ve ilişkilerinde sorunlara, riskli davranışlara neden olabilir. Eğer bu nedenle endişeliyseniz çocuğunuz için profesyonel bir yardım alın.

Ona bir çıkış yolu verin.

Bir ergenin öfkesi alevlendiğinde ebeveynler genellikle ya onunla birlikte öfkelenirler ya da onu tehdit ederler. Çocuğunuzu öfke anında durdurmak fiziksel olarak mümkün olmayabilir, ancak durumları tartışmak için sakinleştiğinde onunla konuşacağınızı söyleyebilirsiniz.

Denemeye devam edin.

Bazen ebeveynler çocuklarını ilk fırsatta azarlamak isterler. Ancak sabır gösteren, anlayışlı davranan ve ergenleriyle çalışmaya devam eden ebeveynler, genellikle ilişkilerini kurtarabilenlerdir. Gençlerin sık sık kendi ebeveynlerini gezegendeki en utanç verici, zor ya da çekilmez buldukları doğrudur. Onunla empati kurmaya çalışın ve elinizden gelenin en iyisini yapmaya gayret ettiğiniz perspektifi koruyun. Ne olursa olsun çocuğunuzu sevin.

Mizah anlayışınızı koruyun.

Bir ergen, evi kontrol altına almaya çalışırken bunalmamak zordur. Fakat bir adım geriye gidin ve ergeninizin davranışının çılgınlığı hakkında gülmeyi öğrenin.

Sevginizi ve sevecenliğini gösterin.

Bazen küçük bir sevgi hareketi çok büyük etkiler yaratabilir. Ergeninize en sevdiği yiyecekleri hazırlamak, onu uyandırırken yatağında oturmak ve onunla sohbet etmek, ona sarılmak, göz göze geldiğinizde gülümsemek, doğduğu gün nasıl hissettiğinizi anlatmak, ona küçük bir not yazmak, sevildiğini hissetmesine yardımcı olabilir. Öfke söz konusu olduğunda, onu önlemek tedaviden daha iyidir ve herkes sıcacık bir davranıştan ve yakınlıktan mutluluk duyar.

Sevgiyle,

Sevgim Çöloğlu

Yazar

“Yazarak anlatmak, konuşmak gibi değil. Yazılan her anlatı kendi içinde ölümsüzleşiyor. Çünkü kağıda dökülen her kelimenin büyülü bir yanı var. Okuyanın hayatına dokunmak, ruhuna iyi gelmek, yaşamın iyiliğini ve güzelliğini çoğaltıyor.” sözleriyle yazmanın gücünü tarif eden Sevgim Çöloğlu, NLP, Access Bars, Theta Healing, EFT Therapy konularında uzman ve kariyerini genel yayın yönetmeni olarak sürdürüyor.

Yoruma kapalı.

Pin It