En büyük korkularımızdan biri, güvenimize ihanet eden birine sevgimizi vermek olsa gerek. Muhtemelen ilişkilerinizde böyle bir şey başınıza gelmiştir. Bazılarınız için aldığınız ders belleğinize kazınmıştır ve aynı deneyimi tekrar yaşamamak için tedbirli davranıyorsunuzdur. Karşınızdaki insan farklı biçimlerde güveninizi sarsabilir. Yalan, ihanet, kalp kırma gibi nedenler hayal kırıklığı yaratır.

Bazı ihanetler acıtan ama iyileşen kağıt kesiği gibidir. Bir anda derinden sızlatır. Kendinizi aldatılmaktan, yalana maruz kalmaktan, güven yoksunluğundan nasıl alıkoyabilirsiniz ve birine korkmadan kalbinizi nasıl verebilirsiniz?

İşte bazı fikirler.

1. Ona hemen güvenme!

Aşık olmak ayaklarınızı yerden keser. Her şey güzel ve her şey yolundadır. Kalbinizi sarıp sarmalayan aşk yüzünden dünya üzerinde yalnızca o varmış gibi hissedersiniz. O sizin kahramanınızdır. Küçük ayrıntıları yok sayarsınız, büyünün bozulmaması için bazı şeyleri görmemek en iyisidir! Fakat aşkın yarattığı yoğun duygusallık zihninizi bulanıklaştırır ve net düşünmenizi engeller. Karşınızdaki kişinin en iyi özelliklerini görmeye odaklandığınızda gerçekte kim olduğundan emin olamazsınız. Aşık olmak güzel, ama tüm güveninizi vermeden önce bekleyin ve ağırdan alın. İyi yanı kadar kötü taraflarını da görmeye başladığınızda onu daha gerçekçi bir gözle gördüğünüzü anlayacaksınız. O mükemmel biri olmayabilir. Bazen tartışabilirsiniz yada bazı tavırlarından rahatsız olabilirsiniz. Sonunda başınızdan aşağı bir kova soğuk su boca edilmiş hissi yaşamamak için, hoşnutsuz olduğunuz hiçbir şeyi yok saymayın. Güven gerçekçi olmalı!

2. Bir erkeğe, sana saygı duyduğundan daha fazla güvenme!

Bazı erkekler temkinli tavrınız karşısında size meydan okuyabilir;

“Neden bana güvenmiyorsun? Sen beni sevmiyormusun Bu konuda bana güvenmeyeceksen, beni sevmemelisin. ”

Bu argüman her zaman inandırıcı gelir. Fakat aslında manipüle ediliyorsunuzdur. Açık alan yaratmak için ona olan hislerinizi kullanıyordur. Tabii ki onu seviyorsunuz. Sevmek ve güvenmek iki farklı şeydir. Çocuklarınızı çok seversiniz ama bir kibrit bulup evi tutuşturmayacağı konusunda ona güvenemezsiniz. Güvenin bir takım durumlarla kanıtlanmış olması gerekir. Size saygı duyan bir adam bunu anlayacaktır. Yapmak istemediğiniz bir şey için size baskı yapmaz. Güvenin zaman aldığını anlayacaktır. Genel olarak, size saygı duydukça, ona daha çok güvenebilirsiniz. Size ne kadar az saygı duyarsa, hak ettiği güven o kadar az olur.

3. Gücünü hafife alma!

Güvendiğiniz zaman, riskleri de kabul edin! Aşk riskli bir durumdur. Ne kadar dikkatli olursanız olun, her zaman işlerin yanlış gitme olasılığı vardır. Birini sevdiğin an, kendini incinmeye açık hale getirirsiniz ve sonuçların ne olacağını bilemezsiniz. Fakat bu, sandığınız kadar kötü bir şey değildir. En büyük başarılar çoğu zaman büyük riskler gerektirir. Başarısızlıklar, yanlış kararlar ve umutsuzluk hissi zafere giden yolun üzerindeki taşlardır. Kendinizi aşka açacaksanız, incinmekten kaçamazsınız. Bilmeniz gereken şey şudur; Ne olursa olsun, başa çıkabilirsiniz. Aşka özgü riskleri kabul edin. Yeterince güçlü olmak için kendinize güvenin. Çünkü kendi gücünüze güvendiğinizde, zor durumları kolayca atlatabilirsiniz, üstesinden gelmeniz ve yola devam etmeniz için ihtiyacınız olan güce sahipsinizdir.

Küçük ama önemli bir ayrıntı ise, aşkın ateşinde yanmaktan kaçınmanın en iyi yolu geleceği tahmin etmenize olanak sağlayan bilgiye sahip olmaktır. Bilgi tam anlamıyla güçtür. Çünkü başkalarının gözden kaçırdığı şeyleri tahmin etmenizi sağlar. 

Yaşadığınız ilişkinin bir geleceği olup olmadığına edindiğiniz bilgiye göre karar verebilirsiniz. Örneğin karşınızdaki kişinin kısa vadeli ilişkileri olmuşsa, ayrılıklarının sebebi ihaneti ise, ıssız adam olarak yaşamaya alışkınsa, aşk ne kadar sizi pembe hayallerin içine çekmeye çalışırsa çalışsın, geç kalmadan oradan uzaklaşmanız doğru bir karar olacaktır.

Sevgilerimle,

Sevgim Çöloğlu

Yazar

“Yazarak anlatmak, konuşmak gibi değil. Yazılan her anlatı kendi içinde ölümsüzleşiyor. Çünkü kağıda dökülen her kelimenin büyülü bir yanı var. Okuyanın hayatına dokunmak, ruhuna iyi gelmek, yaşamın iyiliğini ve güzelliğini çoğaltıyor.” sözleriyle yazmanın gücünü tarif eden Sevgim Çöloğlu, NLP, Access Bars, Theta Healing, EFT Therapy konularında uzman ve kariyerini genel yayın yönetmeni olarak sürdürüyor.

Yoruma kapalı.

Pin It