Mutlu ve uzun ömürlü bir birlikteliğin yolu kaçınılmaz olarak aşktan geçer. Ancak tek başına aşk, ilişkinin selameti için yeterli olmaz. Aşka destek olacak, onu perçinleyecek, kuvvetlendirecek başka bazı duygu, düşünce ve davranışlara da ihtiyaç duyulur.
Bilhassa parçası olduğunuz bu postmodern çağda, her saniye dikkatinizi dağıtan, algılarınızı dallandırıp budaklandıran, tek bir hedefe ve tek bir kişiye konsantre olmanızı zorlaştıran bunca dış unsurun etkisi altındayken, sağlıklı ve mutlu bir ilişki kurup bunu sürdürmek her zamankinden zor.
Kadın ya da erkek içinde bulunduğu ilişkiden duyduğu mutluluğu kısa zamanda yitire

bilir. Derin bir iç sıkıntısıyla hemen oradan uzaklaşmak ister. Bu şekilde pek çok ilişki daha emekleme dönemindeyken biter.
Peki, partnerleri birbiri için bu kadar kısa zamanda bunca çekilmez kılan sebep ne? Aşkla başlayan bir flört neden yine aşkla, güvenle, huzurla yoğrulup sağlam bir ilişkiye bu kadar zor evrilir? Adeta çağın bir hastalığı haline gelen kısa ömürlü ilişkilerin bitmesindeki temel sorun nedir?
Her şeyden önce o filmlere, romanlara, masallara konu olan türden ilişkilerin bugün de kurulabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Zaman, kadın erkek ilişkilerini farklı ve epeyce zor bir boyuta taşımış olabilir, fakat aşk ve sevgi hala insanoğlunun deneyimlediği en güçlü ve en gözü pek duygular arasında yer alır. Sağlam aşk temellerine oturtulmuş güçlü bir ilişki, hangi çağda yaşarsanız yaşayın mümkün kılınabilir. Yeter ki bunu nasıl yapacağınızı bilin. Kendinizin, müstakbel partnerinizin farkında olun, duygu, düşünce ve davranışlarınızın kontrolü elinizde olsun.
Aşkı Esas Alın
Aşk her ilişkide daima aranan, özlenen, beklenen, arzu edilen, yokluğu hissedilen, insana dair en güçlü duygulardan biri olma özelliği taşır. Bazen ilk görüşte, bazen de gelişip dönüşen sevgi ile birlikte zaman içinde olgunlaşarak… Hangi şekilde ortaya çıkarsa çıksın aşk, dahil olduğu ilişkilere benzersiz bir lezzet katan, sıradan bir ilişkiyi efsaneye çevirebilen, her iki tarafa da unutulmaz hisler ve anlar yaşatabilme gücüne sahip duyguların başında gelir.
Tevekkeli değil tarih boyunca ve tüm medeniyetlerde aşk uğruna nice yaşamlar feda edilmiş, nice destanlar yazılmış… Peki, aşkın günümüz ilişkilerindeki yeri nedir? Aşk, kadın ve erkekte genel olarak ne şekilde tezahür eder?
Denilebilir ki kadın doğuştan aşka programlıdır. Karşısındaki erkeğe çoğu zaman bedenini ve kalbini aynı anda açar. İstisnalar elbette olmakla birlikte kadınlar için aşkın ilişkinin içindeki yeri ve önemi daimidir. Fakat erkekler için sistem her zaman bu şekilde işlemez. Bu noktada dikkat edilmesi gereken şey, erkeğin cinsel arzu mekanizmasının ve flörtöz isteklerinin kalbi duygularıyla beraberce hareket edebilmesini sağlamaktır. Bir başka deyişle erkeği aşka programlamak zaman zaman bir miktar manuel destek gerektirebilir.
Yalnız Kalan Aşk Yok Olmaya Mahkumdur
Aşkın en can yakıcı özelliklerinin başında kolay tükenebilmesi gelir. Hangi taraf için olursa olsun ilişki dahilinde aşkın bitmesi büyük bir hüsranla ve ilişkinin kopmasıyla neticelenebilir. Zamanla azalan duygusal yoğunluk ve ayakların yeniden yeryüzüne ulaşması kadının ya da erkeğin kendini ilişkiden çekmeye başlamasına yol açar. Tabii eğer söz konusu ilişkinin tek dayanağı yapayalnız kalmış bir aşk ise…
Aşk tek başına bir ilişkiyi başlatmak için yeterlidir belki, fakat ilişkinin sürekliliği ve kadınla erkeğin sağlıklı ve mutlu bir birliktelik yaşaması için ne yazık ki yeterli değildir. Kadını ve erkeği birbirine bağlayan yegane his aşk olduğunda ve aşkın kolay tüketilebilen bir duygu olduğunu da hesaba kattığınızda biten bir aşkın, kadınla erkek arasındaki bağı bir anda tamamen koparabileceğini anlamak zor olmaz.
O halde ne yapmak gerekir?
Kadınla erkeği birbirine bağlayan aşk bağının farklı duygularla da desteklenip güçlendirilmesi, hatta alternatif bağlar yaratılması gerekir. Bu şekilde aşk bağının zayıfladığı durumlarda söz konusu alternatif bağlar devreye girerek ilişkinin kurtarılması ve yeniden canlandırılması gibi görevleri yerine getirebilir. Önemli olan tüm yükü aşkın omuzlarına bindirmemektir.
Aşk elbette ilişkinizin merkezinde olsun, fakat birbirinize ulaşmak için bazı tali yolları da daima aktif ve işler tutun. Canlı ve çalışır durumdaki tali yollarla ana yolun daha işlek ve sağlıklı olmasını sağlayın. Ana yolun yalnız kalıp hiçbir yere çıkamaz hale gelmesinin ve bu şekilde işlevini yitirmesinin önüne geçin. Aşkınız yok olmaya yüz tutmasın.

Sevgilerimle,
Didem Moralıoğlu
Bilinç Altı Uzmanı ve İlişki Terapisti

Yoruma kapalı.

Pin It