Bazen yaşadığımız ilişkinin neden yolunda gitmediğine anlam veremeyiz. Bize göre her şey olması gerektiği gibidir ve yaptığımız ya da söylediğimiz şeylerde bir tuhaflık yoktur. Oysa bu tamamen bizim kendi bakış açımızdır! Belki de bize göre doğru olanlar karşımızdaki insanın ilişkiye duyduğu güveni temelden sarsacak ayrıntılardır.
Eğer ilişkinizi sabote etmek istemiyorsanız, kaçınmanız gereken 7 hata yazının devamında…
Gelecek hakkında tek başınıza karar vermeyin.
Geleceğinizi konuşurken, onun da fikrini aldığınızdan emin olun. Ona nerede yaşayacağınızı, kaç çocuğunuz olacağını ve hangi işe girmesi gerektiğini söylerseniz, o zaman kendini kapana kısılmış hissedecek ve bir an önce zincirlerinden kurtulmak isteyecektir. Ne onun ne de ikinizin adına gelecek hakkında karar vermemelisiniz. Siz ikiniz birlikte karar vermelisiniz.
Ona açık alan tanıyın.
Birbirinizle kaliteli zaman geçirmeniz önemlidir. Ancak, tarafların kendilerine de biraz zaman ayırması önemlidir. İkiniz birlikte çalışırsanız, birlikte yaşar ve arkadaşlarınızla birlikte dışarı çıkarsanız, sonunda kendini boğulmuş hissedebilir. Her zaman onun yanında olmanıza gerek yok. Aslında, mesafenizi korursanız daha iyi olur.
Sizden izin istemesi kuralını kaldırın.
Erkek arkadaşınız bir plan yaptığında size nereye gittiğini söylemelidir, ancak bunun için izin istemesi gerekmez. Ona arkadaşlarıyla dışarı çıkmasına, ne zaman geri dönmesi gerektiğine ve hangi arkadaşlarıyla konuşmasına izin verdiğinizi söylerseniz, o zaman kendini baskı altında hissedecektir. Kimse partnerinin onu kontrol etmesini istemez.
Kural koyucu olmayın.
Onun ne zaman ne yapacağı ya da nasıl davranacağı hakkında kural koymaktan vazgeçin ve kendi seçimlerini yaptığında başına gelecekler konusunda tehdit etmeyi bırakın. Gerçekten erkek arkadaşınızın mutlu olmadığı bir ilişkide olmak istiyor musunuz? Kural koyucu olmayı sona erdirmek ve ilişkinin kurallarını birlikte belirlemek her zaman daha iyidir.
Evlenmek için zorlamayın.
İlişkinizin mutlaka evlilikle sonuçlanması gerektiğine olan sabit fikrinizden vazgeçin. İzin verin kendini evliliğe hazır hissetsin. Hem kendi isteğiyle size evlilik teklifi yapması mı güzel olan, yoksa ağır baskı altında yapılan zoraki bir teklif mi? Erkek arkadaşınızın ilişkinizde asla mahsur kalmasını istemezsiniz, çünkü sizinle geçirdiği her an için mutlu olmalıdır. Şöyle düşünün, siz hiç bir ilişkide mahsur kaldınız mı?
Para konusunda onun önüne geçmeye çalışmayın.
İlişkiyi sabote eden hataların içinde en küçük düşürücü olanı belki de budur. Bir restoranda hesabı elinden alıp ödemek, randevuya kendi arabanızla gidip onu evinden almak için ısrarcı olmak, hatta onun ihtiyaçlarını karşılamak, bir güç göstergesi anlamını taşımaz. Bilakis, erkek arkadaşınızın kendisini aciz hissetmesine neden olur. Bırakın size jestler yapsın, sorumluluklarını üstlensin.
Kıskandırmak için küçük oyunlar kurmayın.
Erkek arkadaşınızın size olan aşkını test etmek için bir ortamda başka adamlarla flört etmek, gerekirse başka alternatiflerinizin de var olduğunu ima etmek, birilerinin sizinle ilgilendiğini vurgulamak, kesinlikle size daha sıkı sarılacağı anlamını taşımıyor. Aksine bütün bunlar sadakatsizliğe meyilli olma ihtimalinizin olduğunu düşündürür ve sizinle sağlam temelli bir ilişki yaşamasının mümkün olamayacağı fikrine kapılır.
Mutlu bir ilişkinin dinamikleri güven duygusu ile güçlü iletişim üzerine kurulur. Hiçkimse kendini tedirgin hissettiği ya da aynı dili konuşamadığı bir ilişkinin parçası olmayı istemez. Aşk, yol arkadaşlığı demektir. Hayatın güzel anlarını birlikte çoğaltmak demektir. Güveneceği bir eli sıkıca tutmak demektir. İnsanlar baskıya maruz kalmak, kendini berbat hissetmek veya kaygı duymak için ilişki yaşamayı seçmiyor, bunu lütfen unutmayın!
Sevgiyle,
Sevgim Çöloğlu
Yoruma kapalı.