Yaz ayları yaklaşırken en iyi 5 detoks tarifini dikkate alarak kusursuz bir deneyime kapı aralamak ister misiniz? Özellikle size daha hafif hissettirecek ve toksik maddelerden kurtulmanızı sağlayacak detokslar için hemen harekete geçebilirsiniz. Son olarak birbirinden farklı maddelerden oluşan bu detoksların neler olduğuna gelin daha yakından bir göz atalım!
Yağ Yakan ve Ferahlık Veren Detoks Suyu
Malzemeler:
1 litre soğuk su
2 adet salatalık
Yarım limon
Çeyrek portakal
Taze nane yaprakları
Hazırlanışı:
Limon, salatalık ve portakalı dilimleyin. Sonrasında dilimlediğiniz bu besinleri bir suyun içine atın. Sonrasında suya nane yapraklarını da ekleyin ve içerisine buz koyun. Bir süre beklettikten sonra ortaya çıkan suyu tüketebilirsiniz. Vücudunuzdaki pek çok olumsuzluğu gidermek bu suyla mümkün!
Yeşil Detoks Suyu
Malzemeler:
8-10 yaprak ıspanak
1 adet yeşil elma
Yarım limon suyu
1 adet salatalık
1 dilim ananas
Bir parça taze zencefil
Hazırlanışı:
Malzemelerin tamamını blender içine koyun ve karıştırın. Son olarak bu karışımın üzerine buz ekleyerek birkaç yaprak nane atın. Bir süre bekledikten sonra lezzet dolu bir detoksa kapı aralayın.
Toksin Karşıtı Detoks Suyu
Malzemeler:
1 litre su
3 dilim karpuz
1 adet salatalık
1 adet limon
Taze nane yaprakları
Karpuz, salatalık ve dilimlenmiş limonu bir su ile karıştırın.Üstelik karışımın üzerine nane yaprakları ekleyin ve tahta kaşıkla karıştırın. Sonrasında afiyetle tüketmenin ayrıcalıklarını yaşayın!
Bağırsak Dostu Detoks Suyu
Malzemeler:
1 adet havuç
Yarım demet maydaoz
10 adet erik
1 adet yeşil elma
Hazırlanışı:
Bütün malzemeleri bir blenderın içerisine koyun ve karıştırın. Karışıma bir miktar su ekleyin. Sonrasında suyunuzu afiyetle tüketin. Bu sayede toksinlerden ve zararlı maddelerden kurtulun.
Dolaşım Sistemi İçin Detoks Suyu
Malzemeler:
100 gram kereviz
Yarım demet maydanoz
2 dilim ananas
Hazırlanışı:
Dolaşımı destekleyecek detoks için yapmanız gereken sadece malzemeleri karıştırmak ve buz eşliğinde tüketmek. Bir blender yardımıyla saniyeler içerisinde hazırlayabileceğiniz bu detoks suyu ile alakalı en özel seçeneklerden yarar sağlayın! Toksinlerden kurtulmak artık detokslar ile mümkün!
Her zaman bir adım önde olmayı seven, araştırmacı, kendini sürekli geliştiren, öğrenmeye aç, yenilikçi bir kadın: Fulya Gündoğdu.
Kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Ben Fulya Gündoğdu…İstanbul Üniversitesi Sinema Televizyon mezunuyum. İki çocuk annesiyim. Araştırmacı ve öğrenmeye aç bir yapım bulunmakta. Her zaman bir adım önde olmayı sevdiğimden araştırmalar, seminerler ve fuarlar hayatımın büyük bir bölümünü kapsıyor.
Fiolas’ı markalaştırmaya nasıl karar verdiniz?
Fiolas; benim ve oğlumun astım hastası olması üzerine yaptığım araştırmalar ışığında ortaya çıktı. Fransa’da aldığım eğitimler yardımıyla, bu markayı eşimin şirketinde küçük bir odada hayata geçirdim. İlk çalışmalarıma bu odada başladım, markalaşma süreci tamamlandı. Fiolas sevildi, duyuldu ve büyüdü. Bir ürüne sevginizi katıp, kendinize yapıyormuşçasına özen gösterirseniz,o ürün kendini marka yapar.
Koleksiyonda ne gibi ürünler yer alıyor?
Koleksiyonlarımızın yelpazesi oldukça geniş. Kendi içlerinde ailelere ayrılıyorlar. Bir evi, bir ofisi, bir restoranı tamamen Fiolas’la baştan sona kokutabilirsiniz. Ürün gamlarımızda eridikçe el kremine dönüşen mumlar, iki ay kullanım süresi olan oda kokuları, kötü kokuları yok eden room spreyler, el ve vücut için kullanabileceğiniz çeşitli losyonlar, hijyen için sabunlar, bakterilerden korunmak için nemlendirerek ferahlatan kolonyalar, ıslak mendiller, araba kokuları, ortam kokulandırma gibi birçok ürün bulunuyor.
Şu anda en güncel olanlarla ilgili bilgi verir misiniz?
Yeni bir aile serisi çıkartmak için kolları sıvadık. Bize İstanbul’u çağrıştıran kokularla derledik ve o aile için çok heyecanlıyız. Kozmetik kısmımızı arttırmak ve farklı ürünler eklemek istiyoruz.Bu yöndeki çalışmalarımız, hız kesmeden devam ediyor. Tamamen organik bir seriden oluşan kişisel bakım setleri çıkarma hedefindeyiz ve çalışmalarımıza başladık. Fiolas Candle Workshop’lara, ‘Eau De Perfume’ eklemek istiyoruz. Bu çalışmalarımız da başlamış bulunmakta. Şimdilik bu kadar; ama her an aklımıza yeni bir şey gelebilir.
Ürünlerin içeriği nelerdir?
Ürünlerimizin içeriği bizim için çok önemli ve sonuna kadar arkasında durduğumuz bir alandır. Mumlarımızda yemeklerde bile kullanabileceğiniz bir ayçicek vaksı kullanıyoruz, içinde alerjenleri alınmış esanslar bulunmakta. Oda kokularımız ve Oda spreylerimizde kullanılan esansların da alerjenleri alınmış durumda ve özünde kullanılan alkol ise ameliyatlarda kullanılan etil alkoldür; dolayısıyla insan vücuduna zarar vermez. Sabun ve losyonlarımız vegandır. Kolonyalarımızın içinde 80 ° alkol mevcut olup, içinde esansın yanı sıra nemlendirme özelliğiyle, reçine özü de bulunmaktadır.
Koku sizin için ne anlama geliyor?
Benim için koku demek; hafıza demektir. Beş duyu organımızdan en beynimizi tetikleyip, anıları canlandıran; bizi alıp oralara götüren tek şey, koku hafızamızdır. Bir şeyin kokusunu aldığınızda beyninize kodlanır ve bunu unutamazsınız. Koku almadan, tat almanız mümkün değildir. Kısaca koklamadan bir bütün halinde yaşayamazsınız. Bu yüzden benim hayatım için koku; hafızam demektir.
Kurumsal kokulandırma hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bir kurumun kokusu, onun kimliğidir. Bir markanın adını unutabilirsiniz; ama nasıl koktuğunu ve size neler hissettirdiğini unutamazsınız. Herhangi bir firma bize geldiğinde, imza kokusunu yaratmak için mimarımızla beraber, koku eksperlerimizle firmaya gidiyoruz. Firmanın kimliğini, yaptığı işi, mağazaysa sattığı ürünü, otelse hitap ettiği kesimi araştırıp raporluyoruz. En uygun kokuları seçip sergiliyoruz ve bu zamana kadar yanılmadık. Çünkü kurumsal koku; pazardaki yerinizi de belirliyor, statünüzü ortaya koyuyor. Satışınızı; hatta müşterinizin kararını bile etkiliyor.
Bunun en basit örneği kahve dükkanları dır, yanından geçerken aldığınız koku sizi içeri çeker.
Hangi sektör ne tür kokuları tercih ediyor?
Bunun net bir cevabı yok. Eğer gıda veya kahve dükkânlarını soruyorsanız, oralarınki çok bellidir. Ancak diğer sektörlerde; yapılan iş, bina veya alanın büyüklüğü, müşteri yaş aralığı bile kokularını değiştirebiliyor. Bu yüzden şu sektörde bu koku yoğun diyemeyiz. İmza koku demek, sadece tek kokuyu alıp; bu bizim kokumuz demek değildir. Kişinin kendi kokusunu keşfetmesi ve onunla bütünleşmesi gibidir, firma kokulandırması da…
Fiolas ürünlerine nerelerden ulaşabiliriz?
Nişantaşı’nda Openhaus, İstinyepark Boyner, Beymen, Kanyon Ave Concept Store, Karaköy ve Nişantaşı Desing Market, Vadi İstanbul Roman, Bodrum Midtown AVM, Bağdat Caddesi Misto’da ürünlerimiz bulunmaktadır. Aynı zamanda kendi merkez ofisimizde ve online mağazamızda satışımız yapılıyor.
24 Mart 2020 günü saat 12.28’de Koç burcunda bir Yeni Ay gerçekleşti. Bu Yeni Ay Korona Virüs pandemisinin dramatik koşulları göz önüne alındığında tama da içinde bulunduğumuz durumu tarif eden zorlu bir Yeni Ay demek mümkün. Çünkü; Koç burcunda gerçekleşen Yeni Ay’ın sabit yıldızı, hastalık, talihsizlik, zorunlu değişim, engellemeler ve kısıtlamalar ile ilişkili.
9 Mart 2020 Pazartesi günü gerçekleşen Başak Dolunay’ı genel olarak olumlu bir etkiye sahip, ancak içinde farkında olmamız gereken bazı potansiyel zorluklar da bulunmakta. Çünkü Mart 2020 Dolunay’ı, karışıklık, aldatma ve skandala neden olabilecek Neptün’ün karşısında yer alıyor.
Duygularınız ve içgüdüleriniz Dolunayda zirveye ulaşır. Bu nedenle, ilişki zorluklarını aşmak için artan duygusal gücünüzü ve sezginizi kullanın. Bilinçaltı farkındalığı kişisel ilişkilerinize tarafsız ve dengeli bir bakış sağlar. Bu dönemde herhangi bir ilişki dinamiğini veya uyumsuzluğa neden olan olumsuz duyguları açıkça görebilirsiniz.
Dolunay zamanları sizi yoran, üzen, hayal kırıklığına uğratan kişi ve durumları serbest bırakmak için idealdir. Dolunay ritüeli ile yenilenebilirsiniz.
Başak Dolunay’ı hakkındaki tüm ayrıntılar ve ritüel yazının devamında…
Temelde sıfır atık, minimalizmin ve çevre dostu yaşamın yapı taşıdır. Eğer sıfır atık yaşam modeline geçmek istiyor, fakat nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız; atacağınız ilk adımın daha az satın almak olduğunu söyleyebilirim. Sadece bir insanın günde ortalama 2 kg çöp attığını ve bunun %70’inin doğada kaybolmadığını düşünecek olursak, yaşadığımız gezegene ne kadar zarar verdiğimizi fark edebilirsiniz. Küçük ama etkili adımlarla sıfır atık yaşama başlamak için yapabilecekleriniz yazının devamında.
Dünyada sürdürülebilirlik kavramı her geçen gün çok daha fazla değer kazanıyor. Pek çok insan doğada bıraktığı karbon ayak izini aktif olarak azaltmaya çalışarak, sıfır atık harcamayı bir yaşam modeli haline getiriyor. Sıfır atık denildiğinde akla yalnızca temiz beslenmek veya plastik kullanımını azaltmak gelmemeli. Sıfır atık aslında bundan çok daha fazlasını kapsıyor.
Çünkü sıfır atık, doğayı korumak için anlamlı deneyimler geliştirmeye ve çevresel sürdürülebilirliğe öncelik vermeye adanmış bir yaşam tarzı.
Acaba oraya getirdiğimiz çocuk, hangi oyunu sahneye koydu, rolünde hangi ebeveyni taklit etti. O aslında yaşadığı toplumun kollektif olarak yazdığı bir oyunu sahneye koymaktan başka ne yapmış olabilir ki?
Başından beri söylediğimiz gibi; insan doğuştan taklit yeteneğine sahip bir canlıdır. Ve gelecek kuşaklar dünya denilen bu kirli sahnede oynanan kötü oyunları izleyerek büyüyorlar. Işıklar içinde uyusun Aziz Nesin’nin dediği gibi :
Bazen bilinçsizce sahnelediğimiz günlük oyunlarda, atalarımızdan öğrendiğimiz tüm taklit yeteneklerimizi kullanarak ürettiğimiz soytarılıklarla. Onlara; onların o küçük beyinlerine gönderdiğimiz her algı, bir önceki ile mantık ve akıl ölçüsünde örtüşmediği anda yarattığımız yıkımlar onların öğrenme sürecin tahrip eder. Onların yapmalarını istediğim şeyleri önce kendimiz yapmalıyız. Çünkü söz, eylemin ancak gölgesi olabilir. Onlar ataları gibi önce görerek öğrenir.
Yoga, kilo vermekten, esnemekten, düzgün bir fiziğe sahip olmaktan ve hangi pozu ne denli başarılı bir şekilde uygulayabildiğimizden çok daha fazlasıdır.
Çünkü Yoga’da başarılan en öncelikli şey, ayağınızı başınızın arkasına götürebilmeniz veya başınızın üzerinde durabilmeniz değil, belki de ilk defa kendinizle baş başa kalabiliyor olmanızdır. Yoga zamanları kendinize verdiğiniz en güzel ve en etkili hediyedir. Yoga bizi bize öğretir, çok uzun zamandır unuttuğumuz kendimizi tekrar hatırlamaya başlarız. Hem fiziksel hem zihinsel sınırlarımızı keşfederiz.