Koşulsuz sevgi, çocuğunuza hangi kusurları olursa olsun sevildiğini gösterme şeklidir. Kötü davranışlarda bile olsa çocuğunuzu sevdiğinizden eminsinizdir, ancak çocuklar bunu her zaman anlamayabilirler. Öfkeli olduğunuzda, onlara bağırdığınızda veya cezalandırdığınızda, çocuğunuz kendini ‘Kusurlu’ hisseder. Bu da düşük benlik saygısına ve sevilmeye değer olmadıklarına inanmalarına neden olur.

Tabii ki çocuklar bazen yanlış davranacak ve yanlış bir şey yapacaklar – bu normal! Bununla birlikte, çocuğunuzun olumsuz davrandığında, hala sevildiğini ve değerli olduğunu bilmesi onların refahı ve özgüvenleri için gerçekten önemlidir. Koşulsuz sevginin ne anlama geldiğini bilmiyorsanız, işe kendinizi olduğunuz gibi sevmekle ve kabul etmekle başlayın, hatalarınız olsa bile kendinizi affedin.

Kendinize söylediğiniz sözler genellikle eleştirel veya olumsuz ise, söylediklerinizi fark etmeye başlayın ve kendinizi sert veya affedici olmayan bir tutum içinde yakaladığınızda içinizden  veya yüksek sesle daha nazik veya daha anlayışlı olmayı seçtiğinizi söyleyerek buna karşı koyun. Belki de hatalarınız hakkında en iyi arkadaşınızın yaptığı gibi konuşun ya da zihninizden ‘Ben yeterince iyiyim’ olumlamasını yapın.


Peki çocuğunuza koşulsuz sevgiyi nasıl gösterebilirsiniz?

Çocuğunuza onun hakkında sevdiğiniz her şeyi söyleyin :                                    

Görünümleri, kişilikleri, davranışları, özellikleri, yaratıcılıkları, coşkuları, mizah duyguları – ONLARI fark ettiğinizi gösteren her şeyi, nasıl olduklarını, ve onları özel kılan şeyleri takdir edin.

Çocuğunuzun özelliklerine olumlu bir dönüş yapın :                   

Çocuğunuz inatçı ise, ona şunu söyleyebilirsiniz; ‘Hayatta gerçek bir başarı elde edeceksin, sadece pes etme.’ ‘Bence sen büyüdüğün zaman harika bir bilim adamı olabilirsin. Çünkü bir şeyler öğrenmeyi ve gerçekten nasıl çalıştıklarını anlamaya çalışmayı seviyorsun.’ ‘Büyüdüğünde iyi bir lider olacağını hissediyorum. Çünkü ne oynayacağın ve nasıl iyi bir oyun kuracağın hakkında çok iyi fikirlerin var.’


Çocuğunuza onu, tüm özellikleri ile sevdiğinizi söyleyin
:

Çocuğunuzun bir testte neyi başardığı, hayatta ne yapmaya karar verdiği (kariyer) onun mutluluğundan daha önemli değildir. Çocuğunuzun mükemmel olmak zorunda olmadığını, ama elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını bilmesini sağlayın. Onu her durumda daima sevdiğinizi bilmesi gerekir. Sevilmek için hiçbir şey OLMAMASI veya bir şey yapması gerekmiyor. Bir hata yaptığında bile hala sevilebilir olduğunu ve sevildiğini anlamasına yardımcı olun. Sonuçta, çocuğunuzun yanlış bir şey yaparsa sevilmeye layık olmadığına inanmasını istemezdiniz, değil mi?

Çocuğunuzun iyi noktalarını ona geri yansıtın :                               

Çocuğunuz da dahil olmak üzere herkes takdir edilmek veya onaylanmak ister. Çocuğunuza söyledikleriniz sonunda onun iç sesi haline gelecektir. Çocuğunuza tembel, aptal, bencil veya düşüncesiz olduğunu söylerseniz, sonunda bunları kabul eder. Sonuçta, ona yeterince sık söylenmiştir! Buna kendi kendini gerçekleştiren kehanet denir.   Çocuğunuz için bir ayna olduğunuzu unutmayın. Kendisini yalnızca ona yansıttığınız imaj aracılığıyla görebilir. Ne kadar değerli olduğunı ve takdir edildiğini bu şekilde anlar. Bu yüzden yansımanın iyi olduğundan emin olmak önemlidir! Çocuğunuzun güçlü yönlerini ve niteliklerini ona yansıtın. Aynanın ne gösterdiğini görmenin harika bir yolu kendinize sormaktır, çocuğunuz odaya girdiğinde gözleriniz parlar mı? Yüzünüz onu görmekten memnun olduğunuzu gösteriyor mu?


Çocuğunuzu cezalandırmayı bırakın :  

 Çocuğunuz yanlış davrandığında ona bağırırsanız, tehdit eder veya hatta incitirseniz, çocuğunuzla olan bağınıza zarar verirsiniz. Çocuğunuz bilinçli olarak ona acı çektiğinizi düşünür. Sakin, ancak sağlam ve pozitif disiplin teknikleri kullanabileceğiniz zaman, çocuğunuza davranışlarının sınırları olduğunu, ancak sevginizi geri çekmekten ziyade özdenetimi öğrenmesine yardımcı olacağınızı gösterirsiniz. Çocuğunuz sizinle konuştuğunda gerçekten dinleyerek, onunla oynayarak, bulabileceği yerlere küçük notlar koyarak, sarılarak ve öpücüklerle, ‘Seni seviyorum’ diyerek sevginizi gösterin.Günde on dakika bire bir, birlikte eğlenerek ona önem verdiğinizi ve onunla zaman geçirmek istediğinizi gösteren küçük şeyler yapın. Bu günlük küçük eylemler çocuğunuzu dikkate aldığınız ve ona değer verdiğiniz mesajını verir. Elbette çocuğunuzun gerçekten sevildiğini hissetmesine yardımcı olur.

Sevgiyle,

Sevgim Çöloğlu

Yazar

“Yazarak anlatmak, konuşmak gibi değil. Yazılan her anlatı kendi içinde ölümsüzleşiyor. Çünkü kağıda dökülen her kelimenin büyülü bir yanı var. Okuyanın hayatına dokunmak, ruhuna iyi gelmek, yaşamın iyiliğini ve güzelliğini çoğaltıyor.” sözleriyle yazmanın gücünü tarif eden Sevgim Çöloğlu, NLP, Access Bars, Theta Healing, EFT Therapy konularında uzman ve kariyerini genel yayın yönetmeni olarak sürdürüyor.

Yoruma kapalı.

Pin It