Hayatımız boyunca sayısız arkadaşımız olur. Kimileri henüz küçük birer çocukken  oyun arkadaşımızdır, onlarla birlikte büyürüz. Kimileriyle ise hayat yolculuğumuz sırasında karşılaşırız. Öyle çok insan hayatımıza dokunup geçer ki, her birinin bizim için farklı hikayeleri, değerleri, anlamları vardır.

Mutlu anılar biriktirdiklerimiz, küsüp kalbimizin kapılarını içeriden sürgülediklerimiz, hatırladıkça gülümsediklerimiz, içlendiklerimiz, özlediklerimiz, omzuna yaslanabildiklerimiz hayatımızın birer parçası olmuştur.

Sonsuza kadar süreceğini sandığımız dostluk bir gün ansızın bitebilir ya da ihtimal vermediğimiz bir başkası gelip diğer yarımız olabilir. Çünkü hayat her öğretisiyle bizleri büyütür, bazı yollar çıkmaz sokaktır, bazılarıysa bizi çiçekli bahçelerin içinden geçirir.

Dost olmak demek, birini koşulsuzca sevmek, olduğu haliyle kabul etmek, gözü kapalı güvenmek demektir. Eğer dostluğun hakkını veremeyenler hayatınızı işgal ediyorsa, siz aslında kocaman bir kalabalığın içinde yalnız kalmışsınızdır. Etrafınızdaki insanların dostunuz olup olmadığının farkındalığına varmanızın ve canınızı acıtan, yolunuza barikat kuran insanları yaşam alanınızdan birer birer çıkarmanızın zamanı gelmiştir.

Peki, gerçek arkadaşları diğerlerinden nasıl ayırt edersiniz?

Gerçek arkadaşlar;

Zaaflarınızı ve hangi zayıf noktanıza basıldığında yara alacağınızı iyi bilirler ama ne olursa olsun bunu kullanmayı akıllarından bile geçirmezler.

Sizi başkalarının yanında zor duruma düşürmezler ve utandırmazlar. Aksine sizinle gurur duyarlar.

Hayatınızda iyi giden her şey onlar için mutluluk sebebidir. Hatta hayat yolculuğunuzu kolaylaştırmak için oradadırlar.

Sahip olduklarınız, başarılarınız, önünüzde açılan kapılar onlarda kıskançlık duygusu yaratmaz.

Eğer kendi içinize kapanmışsanız, üzgün ve yaralanmışsanız, onlar sizin ne hissettiğinizi bilirler.

En çaresiz anlarınızda size uzanan el gerçek bir arkadaşın elidir. Silkelenip kendinize gelmeniz, baktığınız ve gördüğünüz resmi değiştirmeniz için oradadır.

Yanındayken kendin olabildiğiniz, yargılanmaktan, suçlanmaktan, kınanmaktan endişe duymayacağınız kişi gerçek arkadaşınızdır.

Onlar hayatınızdaki etkili insanlardır. Destekleyici, özenli ve sevgi doludurlar. Sizi cesaretlendirirler, motive ederler.

Yanlış giden bir şeyler olduğunda bunu mutlaka söylerler; ama sizi incitmek için değil, iyiliğiniz için!

Eğer gerçek bir arkadaşa sahipseniz, o sizi herkesten daha iyi tanıyordur. Karşı karşıya kaldığınız durumu daha önce hiç yaşamamış olsa bile, sizin neye ihtiyacınız olduğunu bilir.

Ruhunuza iyi gelen, sizi dinginleştiren ve dengeleyen, anlayan, dinleyen dostlarınız olsun. Etrafınızın ne denli kalabalık olduğu, kaç tane arkadaşa sahip olduğunuz değil, aslolan kimin gerçek dostunuz olduğudur.

Sevgilerimle,

Sevgim Çöloğlu

Yazar

“Yazarak anlatmak, konuşmak gibi değil. Yazılan her anlatı kendi içinde ölümsüzleşiyor. Çünkü kağıda dökülen her kelimenin büyülü bir yanı var. Okuyanın hayatına dokunmak, ruhuna iyi gelmek, yaşamın iyiliğini ve güzelliğini çoğaltıyor.” sözleriyle yazmanın gücünü tarif eden Sevgim Çöloğlu, NLP, Access Bars, Theta Healing, EFT Therapy konularında uzman ve kariyerini genel yayın yönetmeni olarak sürdürüyor.

Yoruma kapalı.

Pin It