Tag

duygu

Browsing
İlişki dahilinde aşkı doğru yöne kanalize edebilmek, partnerinizle aranızdaki sevgi bağını doğru temeller üzerine oturtmak ve sağlıklı bir ilişkiye yelken açabilmek için kendinize ve sevdiğiniz insana dair doğru tanımlamalar yapmalısınız. Hem iki farklı birey olarak neye ihtiyacınız olduğunu iyi analiz etmeli hem de parçası olduğunuz ilişkiyi daha güçlü kılmak için yapabileceklerinizi doğru biçimde tahlil edebilmelisiniz.

Günlük koşturma içinde pekçok şeyi hallederken kendimizi sevmekle ilgili ne yapıyoruz? Oysa, hayatı kolaylaştırmak önce kendini sevmekle başlar.

Gelin, daha net görmek için madde madde yazalım ve uygulamaya geçelim. Bunu daha iyi hissetmenin ötesinde, gerçekten içselleştirerek yapalım. Nasıl mı?

1-Sezgilerimize güvenelim.

2-Bize yanlış geleni yapmayalım.

3-İstediğimiz şeyi karşımızdakine net olarak söyleyelim.

4-Birini memnun etmek için kendimizden vermeyelim.

5-Hayallerimizden vazgeçmeyelim.

6-‘’Hayır’’ demekten korkmayalım.

7-‘’Evet’’ demekten de korkmayalım.

8-Kendimize şefkatli davranalım.

9-Kontrol edemediğimiz şeyleri hayatımızdan çıkaralım.

10-Negatiflikten uzak duralım.

11-Dram yaratmayalım.

12-Sevgiden vazgeçmeyelim.

İlk bakışta çok kolay gibi görünse de uygulamaya gelince çoğumuzun pek de başarılı olduğu söylenemez! Ne var ki, bir an durup her maddenin üstünde biraz düşününce, bunları hayata geçirdiğinizde ne kadar doğru yaptığınızı göreceksiniz. Biraz gayretle bunu sürdürdüğünüzde ve alışkanlık haline getirdiğinizde, hayatınız eskisinden daha kolay olacak. Cevapları daha çabuk bulacak, olmayana fazla takılmayacak, hep ileriye bakacak ve çözüme odaklanacaksınız.

Sezgilerimiz bize her zaman doğruyu söyler; ama biz duymazdan geliriz. İç sesimiz bizi uyarsa da çoğu zaman işimize gelmediği için bildiğimizi okur, onu dinlemez ve sonunda pişman oluruz. Sezgilerimize kulak verdiğimizde yanlışlarımız, üzüntülerimiz azalır, daha net oluruz, gereksiz yere herkesi memnun etmek için kendimizden vermekten vazgeçeriz. İstediğimiz şeylere daha çabuk ‘evet’, istemediklerimize daha kolay ‘hayır’ demeye başlarız. Yaşadığımız her olaya ‘’iyi’’ tarafından bakar, içimizi karartmayız. Böyle olunca hayal kurmaya vakit kalır. Hayal kurdukça yapıcılığımız artar, üretken oluruz. Üretkenlik bizi yeniler, iyileştirir. Biz iyileştikçe çevremizde iyiler artar. O zaman içimizdeki sevgi daha da körüklenir. Sevgiyle yaptığımız herşey bize kendimizi iyi hissetirir.  İyi hissetmek de bize her gün daha iyiyi yaşatır.

Kendimizi sevmekle başlar, yaşamımıza iyiyi çekmek. Kendimizi sevmekten hiç vazgeçmeyelim, çünkü o zaman her şartta kendi iyiliğimiz için en doğru kararı vereceğiz.

Sevgiyle…

SEVDİĞİNİZ KİŞİ SİZE Mİ AŞIK KENDİNE Mİ?

Kapıyı hızla açıp toplantı odasına daldı Engin, en geç o gelmişti. Toplantı tam bir saat onun yüzünden gecikmişti. Ortağı yine geç kaldın diyerek Engin’e saati gösterdi. Engin öfkelenerek, burada en iyi fikirler benden çıkıyor ve bu iş yeri benim sayemde kar ediyor. Gerekirse bir saat değil daha bekleseniz de değer bence diyerek yerine oturdu. Hazırladığı reklam senaryosunun sunumunu yaptı, gerçekten güzel olmuştu, asistanlarından biri eksik bulduğu bir noktayı söylemek istedi, ona göre reklamda kullandığı müzik insanlara itici ya da kafa karıştırıcı gelebilirdi, çünkü üründen çok müzik dikkat çekiyordu. Engin yüzünde alaycı bir gülümsemeyle asistanın müzik konusundaki deneyimine rağmen onu aşağılayacak bir sürü şeyle birlikte son olarak düşüncelerini kendisine saklamasını söyleyip toplantıyı bitirdi. Akşam eve gittiğinde eşi karşıladı. Eşi de çalışıyordu, avukatlık yapıyordu. Gün içinde yaşadığı bir problemi anlatmaya başlamışken eşinin sözünü yarıda kesip onu çok duygusal ve zayıf olmakla suçladı. Hukuk hakkında ondan daha çok şey biliyormuş gibi davranmaya başladı, kendisi bu mesleği yapmış olsaydı ne kadar ünlü olacağından ve kazanamayacağı hiçbir dava olamayacağından bahsetti. Eşinin yaptığını söylediği hiçbir şeyi beğenmez ve sürekli eleştirirdi. Eşini yine bu şekilde susturduktan sonra, o günkü başarılarından, çevresindeki insanların ona ne kadar hayran olduğundan bahsetti, eşinin yüzünde beliren hayranlık onu oldukça iyi hissettirmişti. Akşam yemeğinde eşi, eski ortağının bu yıl aldığı ödülden bahsetmeye başladığında ise Engin’in ağzından öfke dolu sözler döküldü, çok sinirlenmişti. Aslında onun kendi fikirlerini çaldığını, hile yaparak o ödülü aldığını ve onun gerçekte başarısız biri olduğunu söyleyip odasına geçti. Eski ortağının aldığı ödül onu çok sinirlendirmişti. Bu konuda en üstün oydu, kim bilir ne hilelerle o ödülü aldığını düşünerek iki uyku hapı aldı ve uykuya daldı.

Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler fiziksel ve ruhsal yönden kendilerini aşırı beğenen ve üstün gören, sürekli olarak diğer insanların beğeni, ilgi ve onayını bekleyen, her zaman her yerde özel ilgi hak ettiğine inanan ve bu beklentide olan kişilerdir. Peki karşımızdaki kişi size mi yoksa kendine mi aşık olduğunu nasıl anlayacağız? İşte en belirgin yedi özellik:

Pin It