TİTREŞİMLER

Kokunun enerjisi!

Beynimiz ve beş duyu organımız her şeyi frekanslar halinde algılar. Çiçeğin kokusu, metalin sertliği, rengin maviliği gibi her algı; frekansların beyin tarafından koklanma, görme gibi duyulara dönüştürülmüş halidir.

Canlıların sahip olduğu frekans megahartz (MHz) olarak ölçülür. Yiyecek ve içecekler biyo-frekanslarla ölçülür. Koku ve esanslar ise insanlar üzerindeki etkisi hafıza, düşünce ve tedavi edici frekanslardır.

Normal bir insan; 62-72 MHz civarında bir titreşim yayar. Bu ölüme yaklaştığımızda 25 MHz ye düşer. Ne kadar artarsa ve güçlendirirsek o kadar algımız açılır. Esans yağları 52-320 MHz aralığında değişiklik göstermektedir.

Örneğin; lavanta 118, nane 78, melisa 102, ardıç 98, Alman papatyası 105 MHz’dir.

Negatif düşünce insan frekanslarını 10 birim aşağı çekerken, pozitif düşünce 10 birim yükseltir. Dua ve konsantrasyon ise 15 birim yükseltiyordur. Esans koklamak ise pozitif düşünce gibi 8- 10 birim yükseltir.

Örneğin; gül kokusu 320 MHz’dir. Fiziksel ve metafiziksel alanlarda birçok fayda sağlamaktadır.

Kokular bize ve beynimize verdikleri frekanslarla öğretici bir hal aldırıyorlar. Japon bilim insanları yasemin kokusunun kalıcı ve hızlı öğrenmeyi sağladığını bulmuşlardır. Aynı zamanda meditasyon yaparken tütsü kullanımı bilinci yükseltmemizde büyük önem taşır. Farklı kokular ve uçucu yağlar insan bilinci üzerinde yararlı etkilere sahiptirler.

Bir insanın kendi kokusunu keşfettiğinizde, onu bir kez içinize çektiğinizde; frekansını yakalarsınız. Beyniniz bunu kodlar. O kişiyle görüşmeyi bıraksanız dahi beyniniz onun enerjisiyle bağlantı kurmayı sürdürür. Bu nedenle anılar canlı ve kalıcıdır.

İnsan vücuduna da yararlı ve tedavi edici yağlar vardır. Bu yağların frekanslarına göre üçe ayırıyoruz.;

• Düşük frekanslı yağlar; bedensel değişim
• Orta frekanslı yağlar; duygusal değişim
• Yüksel frekanslı yağlar; ruhsal değişim

Bu yağların frekanslarının önemini ve kokunun yaşamsal değerini idrak edebilmemiz için yapılan bir araştırmadan bahsedeceğim sizler;

Bir deneğin eline bir bardak sıcak çay verilmiştir. Bu çayı eline aldığından itibaren geçen üç saniyede vücut frekansı 58 MHz’ye düşmüştür. Ardından koklatılan uçucu bir yağ yirmi bir saniyede 66 MHz ye yükseltmiştir. Gene aynı deneğe tekrar sıcak bir çay verilmiş ve bir yudum içmesi söylenmiştir. Frekansı üç saniyede gene 58 MHz’ye düşmüştür. Bu sefer frekansı düzenlemek adına uçucu yağ koklatılmayan denek gözlemlenmiştir. Ancak üç günün sonunda 66 MHz’ye ulaşabilmiştir.

Bunlardan dolayı ortalama frekansı organlarınızdaki frekansa yakın bir yağı kullandığınızda hasta olan organınızın iyileşme şansı çok yüksektir. Tedavi amaçlı birçok esans da kullanılmaktadır. Bunlara örnek verebileceğimiz birkaç kokudan söz edelim.

• Gül frekansı en yüksek kokulardan olduğu için organlar üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır. Beyin algılarının açılmasına ve dengede kalmasına yardımcıdır.
• Lavanta 59 MHz’lik titreşim yaydığı için neredeyse tüm organlara hitap edebilir. Bu nedenle de ‘evrensel yağ’ adını almıştır. Düzenli olarak lavanta koklamak ya da buhurdan içinize çekmek; yüksek tansiyon, endişe, depresyon, panik atak ve öksürüğünüze iyi gelir.
• Nane yağı ise 78 MHz’lik olması nedeni ile beyin frekansına en yakın kokudur. Kullanılması; sinüs, baş ağrısı, yorgunluk, astık tedavisinde kullanılmaktadır.
• Sedir ağacı yağı; bel soğukluğu, saç dökülmesi, bronşit tedavisinde çok fazla kullanılır.
• Günlük yağ ise alerjinin yanı sıra bağışıklık güçlendirici ve kanser tedavisi için kullanılır.

Tarihimizde de bulunan tıpçılardan İbn-i Sina ve Biruni gibi alimler şifahanelerde kokulardan yararlanmaktaydılar. Özellik ile gül kokusu akıl hastalarında kullanılmıştır. Hafızayı açtığı, zekayı ve algılamayı arttırdığı keşfedilmiştir.

Hafızamızı, organlarımızı, ruhen ve bedenen sağlığımızı güçlü kılmak adına kokulara başvurmamız gerekmektedir.

Frekanslar aynı zamanda enerjidir. Enerjiniz yüksek ise ve güçlüyse zindesinizdir. Ruhen aydınlanmanız ve algılamanız artmış demektir. Bunları desteleyip titreşimleri arttırmak sizlerin elinde. Kokulardan vazgeçmeyin, hayatınızda yer açın.

Sağlıkla kalın.