Merhabalar, nedir bu ‘fitoterapi’? Bitkilerin ilacı da denebilir. Vücudun normal işlevlerini uyarmak iyileşmeyi hızlandırmak ve güçlendirmek amaçla kullanılır. Avrupa’da en etkili alternatif tıp yöntemi olarak kabul edilmiştir.
Oysaki ülkemiz organik bitkisel ürünleri %100 yerli üretecek ve dünyaya pazarlayacak rezerve sahiptir. Anadolu birçok kütler bitkisinin gen merkezidir. Yurdumuzda yetişen tohumlu bitki tür sayısı 120,000 civarındadır. Bu da komşu ve Avrupa ülkelerinde bulunmaz.
Fitoterapi tıbbi ve aromatik bitkilerin çeşitli kısımlarını, alg, mantar ve likenleri bitkilerin salgıladığı zamk, reçine gibi ekstreleri uçucu yağ, mum ve sabit yağlara hammadde olarak kullanarak çeşitli bitkisel ilaçlar oluşturup hastalıklardan korunmak, hastalıkları iyileştirmek veya tedavi amaçlıdır.
Fitoterapi birçok üniversite sertifikalı bir şekilde eğitimi alınabilir. Eğitim günleri hafta içi çalışan veya okuyanlar için hafta sonralarına alınır. Genellikle; cumartesi-Pazar olarak genel olarak dört hafta sürdürülür. Haftada on iki saat eğitim alınır. Bu sertifikalı eğitim alabileceğiniz durum budur.
Terim olarak ilk Fransız hekim Henri Lenclere tarafından La Presce Medical adlı tıp dergisinde kullanılmıştır. Günümüzde eczacılığın farmakognazi ana bilim dalında ele alınır.
Peki fitoterapi başlıca hangi hastalıklarda uygulanılır;
- Astım
- Sinir hastalıkları
- Alerji ve cilt hastalıkları
- Aşırı kilo
- Kadın hastalıkları
- Migren
- Mide, bağırsak hastalıkları
- Tiroit bezi hastalıkları
- Kemoterapi sonrası
- Böbrek ve idrar yolları
- Solunum yolları
- Şeker hastalıkları
- Rometizma
Bunlar net tedavi süresinde uygulanan hastalıklardır. Uzman hekimlerin yazdığı reçete ile bitkisel ile bitkisel ilaç tedavisine dayalıdır. Bu tedavilerde bitki çaylarının hazırlanmasında suyun kalitesi önemlidir. Japonya ve Çin gibi ülkeler kutsal bir seremoniyle uygulanmaktadır. Çayın kalitesi ve etkisinin artması için özellikle belirtilen yöntemlerle yapılmalıdır.
Tedavi süreci hastaya ve hastalığa göre değişim göstermektedir. Bu gibi uzun durumlarda yapılabilecek olan sabır ve ittihatla tedavi süresini devam ettirmelidir. Uzman tarafından belirlenen tedavi yöntemleri şunlardır;
- Çay, kapsül, tentür, tablet, otlar veya kremler ya da losyonlardır.
Özellikle önerilecek olan bitkisel ilaçların kullanımı ittihatla sağlanmalıdır. Hastada oluşan gelişme ve reaksiyonlar not alınıp hekime bilgi verilmelidir. Mutlaka uzman bir hekimin önerilerine başvurulmalı ve uygulanmalıdır.
Artık her bir bireyin bitkisel ve alternatif tıp tercih nedenleri açıktır.
- Kişilerin kendi sağlıklarını korumak için vücutta biriken toksinlerin çokluğu
- Memnuniyetsizlik ve sonuç alınamaması
- Yan etkilerini azaltmak
- Yaşam kalitesini yükseltmektir.
Bunlara başlıca nedenler diyebiliriz. Tedavi süresince yaş önemli değildir. Hayır. Doğal olan hiçbir bitkinin zararı olmaz. Hekim tarafından verildiği süresince. Bebekler ve çocuk hastaları ve genel sağlık için çok uygun güvenli ve etkili olduğu kanısına varılmıştır. Otları, semptomları hafifletilebilir ve bağışıklık sisteminin olgunlaşması gibi gelişimi güçlendirir. Böylelikle ufak bir çocuğun uzun vadede sağlığıma fayda sağlanabilir. Gelişmekte olan vücut sistemine katkı sağlanması dahi olabilir.
Bizim kültürümüzde Mezopotamya bölgesinde Sümer, Asur ve Akat gibi uygarlıklarda bitkisel ilaçların kullanıldığını biliyoruz. İslam dünyasına gelindiğinde İbn-i Sina ve Al Gafini’yi görebiliriz.
Bu tedavi süresince uzman hekimlerin yazması gerekir; reçeteyi ve bunu eczacısı hazırlamalıdır. Tüm reçete aktardan gidip alınmamalıdır. Çünkü halk dilinde bilinen papatya bitkisinin farklı türleri vardır. Her papatya tıbbi papatya değildir. Halk arasında papatya denen bitkilerin Matricaria Recutita bitkisi tıbbi papatyadır.
Sonuç olarak; Fitoterpinin hayatımızda ve ülkemizde yerini genişletmemiz, toplum ve bireysel sağlığımız için gereklidir.
Sağlıklı kalın.
Yoruma kapalı.