Kimi zaman hayatın zor ve karmaşık olduğunu düşünürsünüz. Yeterince mutlu olamadığınızdan ya da bir şeylerin ters gittiğinden yakınırsınız. Sanki evrendeki her şey sizi sabote etmek için birbiriyle yarışıyordur!

Oysa aslında hayat sandığınız gibi değildir. Başınıza gelen her durum sizin seçimleriniz sonucunda tezahür eder. Hayatınızın itici gücü, enerjinizi ve dikkatinizi neye verdiğinizle doğru oranlıdır. Odaklandığınız yer her ne olursa olsun, bilinçli ya da bilinç dışı olarak enerjiniz o yöne doğru akar.

Dikkatinizi verdiğiniz her düşüncenin gerçeğe dönüşmesi aslında hayatın büyülü tarafıdır. Çünkü zihninizi ve enerjinizi doğru kullanarak yaşamınız üzerinde kontrol geliştirebilirsiniz. Aslında farkında bile olmadan çoğu zaman bunu yapıyorsunuzdur. Örneğin; sıklıkla bir şeylerden şikayet eden biri iseniz, yaşam alanınıza şikayet edeceğiniz durumları çekmeniz kaçınılmaz olur. Endişelerinize yoğunlaştığınızda, istemediğiniz ve olmasından korktuğunuz her felaketi deneyimlemeniz tesadüf değildir. Benzer biçimde şükür boyutunda kalmayı seçmişseniz, şükredeceğiniz bir gerçekliğe sahip olursunuz.

Mutlu anlara odaklanmak, pozitif bakış açısına sahip olmak, kalben ve ruhen iyiliği benimsemek, sevgiyi, mutluluğu, refahı, konforu veya bolluğu adeta bir mıknatıs gibi hayatınıza çeker. Çünkü bilinçaltınız ve enerjiniz evrenle el ele çalışır. Zihniniz yaydığınız enerjiyi takip eder. Dikkatinizi yoğunlaştırdığınız yer hangisi ise, enerjiniz o yönde akma eğilimindedir. Dolayısıyla, eğer dışarıda bir kaos varsa nedeni sizin içsel gerçekliğinizdir.

Acıyı, umutsuzluğu, öfkeyi, pişmanlığı ya da sevgisizliği seçmek ve olumsuz olana odaklanmak, yani korku enerjisine güç vermek, ama aynı zamanda mutlu olmayı ummak, sevilmeyi beklemek, neden başarılı olunamadığına anlam verememek, zihnin ve enerji akışının işleyişinin birlikte uyum içinde hareket etmemesinden kaynaklanır. Eğer isterseniz, bu döngüyü kırabilirsiniz. Bir şeyleri değiştirmeyi istemek de bir seçimdir.

Arzuladığınız güzellikte bir hayatı yaratmak için şimdi düşünce biçiminize odaklanmanızı öneririm. Şimdiye ve şu ana dikkatinizi vererek işe başlayabilirsiniz. Hayatınızda teşekkür edeceğiniz sebepleri düşünün ve tüm dikkatinizi onlara verin. Eğer sızlanmaya programlanmış bir iç sese sahipseniz, bu esnada lütfen onu duymazlıktan gelin. Kendinizi mutlu ve rahat hissettiğiniz sebeplere yoğunlaşın. Sımsıcak ve koyu bir kahve sizi mutlu edebilir. Anahtarınızı çevirdiğinizde, size kavuşmanın sevincini tüm coşkusuyla gösteren sevimli dostunuz kalbinizi ısıtabilir. Birlikte keyifli anılar biriktireceğiniz dostlarla bir masanın etrafında yaptığınız uzun sohbetler, güveneceğiniz insanların var olduğunu bilmeniz içindir.

Terk edilmiş olmak, belki de sizi daha büyük felaketlerden koruyordur. Ödenecek faturalar, konforlu bir evinizin olduğuna işaret eder. Sabahları erkenden uyanmak, size maddi ve manevi kazanç yaratan bir kariyeriniz olduğundandır. Dikkatinizi neye verirseniz, onu çoğaltırsınız. Seçim sizindir, sevgiyi seçip hayatınızın bütün ışıklarını yakabilir ve her yeri aydınlatabilirsiniz ya da korkuya teslim olup, kendinizi karanlığa mahkum edebilirsiniz.

Sevgilerimle,

Sevgim Çöloğlu

Yazar

“Yazarak anlatmak, konuşmak gibi değil. Yazılan her anlatı kendi içinde ölümsüzleşiyor. Çünkü kağıda dökülen her kelimenin büyülü bir yanı var. Okuyanın hayatına dokunmak, ruhuna iyi gelmek, yaşamın iyiliğini ve güzelliğini çoğaltıyor.” sözleriyle yazmanın gücünü tarif eden Sevgim Çöloğlu, NLP, Access Bars, Theta Healing, EFT Therapy konularında uzman ve kariyerini genel yayın yönetmeni olarak sürdürüyor.

Yoruma kapalı.

Pin It