Bir varmış, bir yokmuş gibi başlayan hikayelerden çok atalarımız olarak gördüğümüz ve herkesin yanılgıya düştüğü şu gerçekliğe beraber özümseyerek bakalım.
Aslında hepimiz birer Lilith barındırıyoruz içimizde. Sadece bunun ne, kim ve hangi dürtüyle bize geldiğinin farkında değiliz. Kısaca Lilith’i bilmeyenler için bahsedelim. Mitolojik bir karakter olarak geçmesine rağmen tek Tanrılı dinlerde karşımıza çıkan ilk kadın. Aslında o ilk feminist benim için. Adem ve Lilith beraber çift yaratılmıştır. Öz benliği ve kendi seçimleri olan Lilith ve Adem cennet adı altında yaşamlarını sürdürürken, Lilith cenneti terk etme girişiminde bulunmuştur. Çünkü, Adem’in ondan sürekli hizmet beklemesi, cinsel ilişkide egemen kalma çabası ve kendini üstün görme haline isyan eden, eşit olduklarını belirten ilk kadındır.
Lilith; hiçbir çağrıya boyun eğmeyen, kendi özgür iradesinden ödün vermeyen, çağdaş kadınlar olarak idol belirleyebileceğimiz ilk insan. Havva ile karıştırılmaması gerekir; lütfen dikkat! Havva, Lilith’in Adem’i terk etmesinden sonra, itaatkar ve ataerkil toplumun nedenlerinin baş taşıdır. Adem’in kaburga kemiğinden yaratılan kadın Havva, erkeğine hizmet amaçlı yaşam sürdürür.
Peki Adem Havva ve Lilith arasındaki farkı nasıl anlamıştır? Kokusundan! Her insan kendine ait bir kokuyla dünyaya gelir. Bebeklerin doğduğu zamanı hatırlayın. Parfüm gibi kokuları etrafa yayılır ve ne kadar güzel koktuğundan bahsedilir. Gün geçip büyüdükçe teninde kokusu kalır ama artık o kadar fark edilmediğinden kaynaklı insanlar parfüm arayışına geçer. Oysa bilinçaltı yalvarır ve o kokusunu ister. Bu yüzden de kendi kokusuna en yakın olan koku seçilir.
İşte bu şekilde ayırt etmiştir Adem de ikisi arasındaki farkı… Havva ve Lilith birbirlerine çok benzeseler de, Lilith’in kadınsı ve seksi kokusu ile Havva’nın erkeksi ve anne kokusu büyük fark yaratır.
Kendi kokunuza en uygun kokuyu evinizde de istiyorsanız Fiolas’ın sayfasına bir göz atın derim.Neyse konumuza dönelim. Eğer kulaktan duyma din anlayışlarımızı bir kenara bırakıp konuya daha derin ve tamamen sorgulama, ama aynı zamanda öğrenme amaçlı bakarsak, özgür irade ile yaratılmış her bireyin kendinden sorumlu olduğu bir düzenekte Havva olmak isteyen de kim?
Geçenlerde denk geldiğim bir dizide Lilith’le ilgili güzel bir cümleye de rastlamıştım. Konu Lilith’se paylaşmadan geçemeyeceğim ; ‘’Evlilik bir lütuf ise; dantelle, ipekle, fırfırla süslenmemize gerek var mıydı? Veya gelinin yoluna gül yaprakları dökmemize gerek kalır mıydı? Kalmazdı. Çünkü; evlilik kadının yok oluşuna giden yolda yapılan bir sefa yolculuğudur. Kadının kişiliğinin büsbütün yok oluşu ve bağımsızlığının gitmesidir. Karşılığında ise hiçbir şey vermezler.’’
Ahh Lilith! Kapıyı vurup çıkmasıyla, hakkını aramasıyla o kadar haklıydı ki, günümüze kadar yayıldı onun bu başkaldırısı.Her kadın Lilith kadar güçlü ve kendine güvenen birey olmak için savaş veriyor. Geleneklere, toplum baskısına ve eşinin gereksiz serzenişlerine…
Lilith önderiniz olsun; sevgiyle kalın.
Yoruma kapalı.