AQUİTAİNE’Lİ ELEANOR 1122-1204
Dönemin en güçlü kadınlarından biridir. Akitanya Dükü X.William’ın kızı olduğundan aynı zamanda Akitanya Düşesi’dir. Poitiers’de doğmuş bir katoliktir. Fransa sahilinde olan Aquitaine Dükü’nün tek varisidir, babasının ölmesiyle 15 yaşında tahta geçmiştir.
VII. Louis ile evliliğine karar verilmiş ve böylelikle Fransa’nında Kraliçesi olmuştur. Eleanor Louis ile beraberken Aquitaine varlıklarını elinde tutuyordu. Kocasıyla beraber Haçlı seferlerinde büyük rol oynamıştır.
Haçlı seferlerinde birebir bir şekilde kendi ve nedimeleriyle ‘Altınçizmeli Leydi’ ünvanıyla savaşmıştır. Bu seferlerde Eleanor’u ve eşi Louis’i büyüleyen iki şehre sahip olmak istemişlerdir. Bunlardan biri Konstantinapolis ve bir diğeri Antakya’dır.
Konstantinapolis de yani İstanbul’da Blachernae Sarayında ikamet etmişlerdir. Bu sarayın mozaik ve altın kaplamalı hali adeta onları büyülüyordu.
II.Kuşak Haçlılarla beraber Antakya’ya geçiş sağladıktan sonra halk onları sevinç gösterileri ile karşılamıştır.
Son Haçlı seferinde olanlardan sonra Louis’ten anlaşmalı bir şekilde boşanmıştır. Boşanmanın üzerine Normandiya Dükü Henri ile nişanlanmıştır. 1154 yılında II.Henri olarak İngiltere tahtına çıkınca Eleanor bu sefer İngiltere Kraliçesi olmuştur.
Böylelikle Aquitaine varisi Fransa ve İngiltere Kraliçesi olarak tarihe adını özenle yazdırmıştır. İngiltere sarayında hem savaş hem de aşk sanatını dizayn edip eğitimler alıyordu.
Kraliçe Eleanor bulunduğu konum ve politik gücü sayesinde Fransa ve İngiltere arasında sürecek olan üç yüz yıllık güç kavgasını başlatmış olmuştur.
Ölümünün üzeriden sekiz asırdan fazla zaman geçmesine rağmen o İngiltere kraliçesi Eleanor ya da Fransa kraliçesi Eleanor yerine Avrupa tarih yazımının iktidar kuruluşu altında daraltıcı bir kavram olan Akitanyalı Eleanor deyimi üzerinden tanımlanmaya devam etmektedir.
Haçlı seferine de katılan ilk kraliçe ünvanını alarak Avrupa kültüründe tarihte adını başarıyla yazdırmıştır.
Teşekkürler.