Tag

olumlu düşünce gücü

Browsing

Ocak ayından bu yana dünyadaki COVID-19’un gelişmelerini izliyoruz. Asya genelinde yaşanan karantina, panik, korku ve virüsün tehlikesine şahit olduk. İki hafta öncesine kadar COVIT-19 ile bu denli yakın olabileceğimize belki de ihtimal vermiyorduk. Ancak şu günlerde hijyenle ilgili alışkanlıklarımızı, bağışıklık sistemimizi, karantinada olmanın güvenilirliğini konuşuyoruz. Bu esnada hissettiğimiz korku yüksekte seyrediyor. Korkularımızı kontrol altına almamız, bağışıklık sistemimizin güçlenmesini ve aşırı stresle baş edebilme gücümüzü var eden önemli bir davranış biçimi.

Eğer endişelerimizin dozunu azaltabilirsek, krizi doğru yönetebiliriz. Psikolojik dokunulmazlık, elimizden gelenin en iyisini kontrol etme duygusu oluşturmak için zihnimizde neler olduğu ve reelde ne yaşandığı konusunda gerçekçi olmaktır. Stresi “Her şey kafanızda”, “Sadece olumlu düşün!” cümleleri ile hafifletmek şu sıralar size gerçekçi gelmeyebilir; ancak gerçek şu ki, zihniniz her şeyi daha da kötüleştirebilir. Çoğu insanın farkına varamayan şey, zihninizin felaket senaryoları üretebilecek güce sahip olduğu kadar aynı zamanda sizi kurtarabilmesidir.

Kendinize duyduğunuz saygı diğer tüm ilişkilerinizi şekillendirir. Eğer siz kendinizle pozitif bir ilişki kurabilmişseniz ve buna bağlı olarak kendinizi olduğunuz gibi kabul ediyorsanız, kendinize değer veriyorsanız, birilerinin yaşam alanınıza müdahale etme imkanını olanaksız kılarsınız. Çünkü sınırlarınızı net olarak çizmişsinizdir. Kendinizle olan ilişkinizi sevgi ve saygı boyutunda yaşamanız için bilmeniz gerekenler yazının devamında…

Teşekkür duygusunu kalben hissetmek, mutlu bir yaşam sürmenin anahtarlarından biridir. Pozitif bakış açısına odaklanan ve şimdiki anda kalmayı seçen insanlar hayat yolculuğunda daha yüksek bir tatmin düzeyine sahip olma eğilimindedir.

Bununla birlikte, minnetle yaşamak aslında her zaman kolay değildir. Olandan çok olmayanı fark etmek, sızlanmak, mutluluğun çok zor sahip olunan bir duygu olduğuna inanmak sanki daha kolaydır. Öyleyse teşekkür etmeyi bilen ve hayatın her anının keyfini çıkaran insanları geri kalanımızdan ayıran şey nedir?

Bir şeyler ters gittiğinde, doğal olarak suçlanacak birini aramaya başlıyoruz ve bu kişi genellikle kendimiz oluyoruz. Fakat kendimizi suçlamak olan durumu değiştirmiyor. Bazı şeylerin nasıl şekilleneceği bizim dışımızda gelişiyor. Herhangi bir konuda elimizden geleni yapmak bazen yeterli olmuyor.

İşte bu nedenle ne kadar çok uğraşırsanız uğraşın, bir şeyler istenen sonuca ulaşamıyorsa bunun sorumlusunun yalnızca siz olduğunu düşünüp kendinize haksızlık etmeyin.

Kimi zaman hayatın zor ve karmaşık olduğunu düşünürsünüz. Yeterince mutlu olamadığınızdan ya da bir şeylerin ters gittiğinden yakınırsınız. Sanki evrendeki her şey sizi sabote etmek için birbiriyle yarışıyordur!

Oysa aslında hayat sandığınız gibi değildir. Başınıza gelen her durum sizin seçimleriniz sonucunda tezahür eder. Hayatınızın itici gücü, enerjinizi ve dikkatinizi neye verdiğinizle doğru oranlıdır. Odaklandığınız yer her ne olursa olsun, bilinçli ya da bilinç dışı olarak enerjiniz o yöne doğru akar.

Pin It